top of page
Ara
  • Yazarın fotoğrafıHakan Meral

The scream

Edvard Munch 1893'te yaptı Scream tablosunu. Bir gün bir köprüden geçerken "Evrenden gelen muazzam ve sonsuz çığlığı duymuş" ve yapmış bu tabloyu. Sizi bilmiyorum ama ben bu tabloya baktığımda içimde rahatsız edici duygular tetikleniyor, ellerini başının arasına koymuş karakterin bedenini derin bir zihinsel acının kapladığını hissediyorum. Bir yerde Munch için "gözün değil, aklın gördüğünü çizen" ressam olarak okumuştum.


Kişisel hezeyanlardan söz etmeyeceğim. Bugünkü ve tablonun yapıldığı yüzyılda öncekilerden farklı bir şey söz konusu sanki. Artık "kesinliklerin" ve "ne pahasına olursa olsun" bağlı kalınacakların üzerini çizmeye başladık. Bundan yüzyıllarca önce insanların Tanrı, Devlet, Hayatta Kalma Mücadelesi gibi zihnini daima meşgul eden meşgaleleri vardı. Şimdi ise "kesinliklerden" sıyrılmış, anladığını sandığı birçok kavramın içini boşaltmış ve henüz yerini doldurmayı başaramamış milyonlar var. Kendini ilişkilendirebileceği, bir parçası olarak görebileceği bir "kesinliğin" yoksunluğunda panik kaçınılmaz sanırım. Buralarda bizden çok önceleri gezmiş dostlarımızın sahip olduğu "aidiyetlikler" bize uzak artık. Bakıp, düşünüp üzerinde bir karar vermemiz gereken "anlam hükümleri" var. Bir tanesini seçip sahiplenebilmek için de yine birçok farklı "anlama" başvurmak gerekiyor. Onlar için yeniden seçimler yapmak, bunların sonuçlarına katlanmak, peşi sıra gelen yeni sorular sonrasında yepyeni "emin olmadığımız" yeni anlamlara sarılmak. Yorucu değil mi?


Tabloyu baktığımda hissettiğim buydu. Tablo hakkında yapılan analizler aslen burada söz ettiklerimden çok daha farklı. Aslında çığlığı atanın "doğa" olduğunu ve "varoluşsal kaygı" üzerine resmedilmiş en güçlü eser olarak öne çıktığını ifade edenler var.


100 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page